Yaklaşık yirmi seneden beri Ankara’da gurbetteyiz. Dostlarımız, yakınlarımız bilir, gurbette olsak da hayallerimizde hep Urfa vardır. Gönlümüz her zaman, memleketimiz, anayurdumuz Urfa’dadır. Geçen hafta Urfa’da idik. Şehrin tarihi ara sokaklarını, yeni restore edilen tarihi evlerini gezdik, Attar Pazarı’nın baharat kokularını içimize çektik, Gümrük Hanı’nda soluklanıp çayımızı yudumladık. Mencek Hanı’nda kaynak kişi M. Fethi Göktepe’yi ziyaret ettik. Ebru sanatçıları Hasan Karakuş ve Ayaz Ekici’yi atölyelerinde ziyaret ettik, Ebru hakkında bilgi aldık, yapılışını izledik. ŞURKAV Vakfı’nın genel kurul toplantısına katıldık. ŞURKAV Vakfı’nın düzenlediği Mahalleler Arası Halk Oyunları Yarışmanı izledik. Rengarenk giysileri ile otantik oyunları ile kültürümüzün tanıtılması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması adına çok güzel bir organizasyon, başta Valimiz Hasan Şıldak olmak üzere emeği geçenleri kutlarım.
Şehirde pek değişen bir şey yok, yani “eski hamam, eski tas”. Şanlıurfa’da turizm mevsimi devam ediyor, şehir kalabalık. Bilhassa Sarayönü, Divanyolu, Haşimiye, Balıklıgöl oldukça kalabalık. Turizm adına güzel gelişmeler var, Taş yapı Urfa evlerinin restore edilip otel haline getirilmesi çalışmaları hızla sürüyor. İşyerlerinde hijyen ve fiyat denetimi konusu güncelliğini koruyor.
Sabah, iki patlıcan, üç isotu çarşı fırına verip tırnaklı ekmekle yedik, koyun yoğurdundan ayran yaptık içine buz koyduk afiyetle içtik. Gece on ikiden sonra “Ciğer Kebabı” ağır olur, sağlığa zararlıdır yemeyin dedik, kimseye dinletemedik. Mecburen biz de yedik. Patlıcanlı kebabın en güzelini Birecik’te sade (Haşhaş) kebabın en güzelini, Urfa’da kadayıfın en hasını ikram ettiler, geri çevirmek ayıp olurdu, biz de geri çevirmedik. Kebabın, lahmacunun başkentinde, değerli dostumuz bir öğün de nefis balık ikram etti. Tabi ki onu da ayıp olmasın diye kabul ettik. Fakirin şansı kör olsun, aynı öğün için iki kişinin daveti de oldu, tabi icabet edemedik, bu nedenle bazı dostlarımızın davetini bir kenara yazıp, sonraki gelişimize bıraktık. Urfa’da bana birkaç kişi “şişmanlamışsın” dedi. Değerli dostum bestekâr M.Fuat Kürkçüoğlu bir türküsünde “Dügürçü göndermişem, demişsen deli. Delisem doğru, güzel, sen etti deli" diyor. Bu kadar lezzetli yemekler, bu kadar ikram ile kim şişmanlamaz. Şişmanladıysam, beni siz şişmanlattınız. Efendim işin şakası bir tarafa, hakikaten iki hususun altını çizmek isterim, birincisi Şanlıurfa’da yapılan kebaplar, yemekler çok lezzetli. İkincisi, Hz. İbrahim’den gelen bir meziyet olsa gerek, Urfalı çok misafirperver, sofrası açık, ikramı çok seviyor. Bu nedenle kebabı, lahmacunu, çiğköfteyi, kadayıfı ve ev yemeklerini sevenlerin, Lezzetin Başkenti Şanlıurfa’ya gelmelerini tavsiye ederim.
Şanlıurfa seyahatimizde, Teşvikler konusunda danışmanlık hizmeti verdiğimiz bazı tesissileri ziyaret ettik, bizimle görüşmek isteyen yeni yatırımcılarla görüştük. Bacımızı gördük, Kutsal Kabe’ye gidecek olan kardeşimizi uğurladık, Dayımızı ziyaret edip hayır dualarını aldık, akrabamızın düğününe katılıp halay çektik. Zaman su gibi akıp gitti. Bizi affetsinler, bazı akrabalara, dostlara da zaman yetersizliğinden uğrayamadık.
Urfa seyahatimiz, özellikle Şanlıurfa’nın müzik kültürü açısından oldukça verimli geçti. Bilindiği üzere, UNESCO tarafından 2023 yılında “Müzik Şehri” ilan edilen Şanlıurfa, 2026 yılında Müzik Şehirleri toplantısına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda çeşitli etkinlikler, sempozyumlar, konserler ve yayınlarla şehrin kültürel ve sanatsal zenginliği ön plana çıkarılacak. Önümüzdeki dönemde yapılacak çok sayıda çalışma, müziğin bu kadim topraklardaki önemini daha da pekiştirecek.
Müzik Şehri konsepti içinde yapılmasını arzu ettiğimiz faaliyetleri ve kendi projelerimizi anlatmak üzere Sabri Kürkçüoğlu ve Oğlum Ahmet Akbıyık ile Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Dış ilişkiler Daire Başkanı Elif Esra Önal ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ı ziyaret ettik, daha sonra oğlum ile birlikte Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak’ı ziyaret ettik. Görüşmelerimiz çok olumlu geçti, düşüncelerimizi, çalışmalarımızı ve projelerimizi yüz yüze anlatma fırsatımız oldu, somut gelişmeler olacağını umuyorum.
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak’ın hazırlattığı ve desteklediği proje ile Sabri Kürkçüoğlu’nun proje yürütücülüğü ve editörlüğünü yaptığı “Şanlıurfa Somut Olmayan Kültürel Miras Araştırmaları Projesi” kapsamındaki yazılara bakma imkânımız oldu. 90 başlıktan oluşan 60 yazarın yazılarını Sabri Kürkçüoğlu ve ekibi gözden geçirip gerekli düzeltmeleri yapıyor, bilgisayar kullanmaktan elleri rahatsızlanmış. Hassas ve zor bir iş, Allah kuvvet versin. Mustafa Akgül de sayfa tasarımına ve görsel hazırlığa çok emek veriyor. Şanlıurfa tarihinde yapılan en kapsamı çalışma olacak. Gelenekler, adetler, beceriler, uygulamalar, anlatılar, halk edebiyatı bilgiler ile müzik kültürü (türküler, gazeller, hoyratlar, maniler, mevlidler, ilahiler, mutfak kültürü, mimari kültür, el sanatları ve daha birçok konu akademisyen ve yerel araştırmacılar tarafından kaleme alınmış. Birkaç ciltlik bu kitap umuyorum yakın bir zamanda yayınlanacak.
Şanlıurfa Vakfı (ŞANVAK) Şanlıurfa Şubesinde “Geçmişten Günümüze Şanlıurfa’da Müzik” konulu bir söyleşi yaptık. Urfa’nın müzik tarihinden bahsettik, kazılarda elde edilen müzikle ilgili mozaik ve heykellerden bahsettik, Harranlı (Urfalı) Ziryab’ı, Orfeus’u, Bardayşan’ı, Rehavi Makamını, Urfa Makamını anlattık. Toplantıyı düzenleyen Vakıf Şube Başkanı Emin Karahan’a ve bizi dinlemeye gelen dostlarımıza çok teşekkür ederim. Gecenin sürprizi, Kemal Duygun Ud’u ile, misafirler ile birlikte şarkı ve türkülerden bir fasıl geçmesi ve ardından Suriyeli müzik öğretmeni bayan, Hele Alali’nin, Dünyaca ünlü Ses Sanatçı Ümmü Gülsüm'ün " Inta Omri” (Sen Benim Ömrümsün) adlı eserini icra etmesi idi. Gecenin bir diğer sürprizi de, değerli dostum, ressam Remzi Kara, yaptığı yağlıboya portre tablomu hediye etmesi idi. Duygulandım. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Değerli sanatçı Remzi Kara, 1970’li yıllarda kardeşleri ve Teyzemoğlu (Rahmetli) Mehmet Aybar ile İstanbul’da yaşamakta idi. Kendisi ile 1974’den beri İstanbul’dan başlayan dostluğumuz halen devam etmektedir.
Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde sanayi tesisleri hızla çoğalıyor güzel gelişmeler var. OSB Müdürü Osman Oktay’dan aldığım bilgilere göre işletmedeki firma sayısı 510, inşaat aşamasında firma sayısı 166, çalışan sayısı yaklaşık 34.200 kişi. GAP Gündemi Gazetesinde İshak Polat’ı ziyaret ettik. GAP Gündemi internet televizyonunda Şanlıurfa’daki Sanayi gelişmesini değerlendirecek ve “Şanlıurfa’daki Yatırımlara Devlet Destekleri ve Teşvikler” konulu bir söyleşimiz olacaktı fakat elektrik kesintileri nedeni ile televizyonun sistemi çöktü. Bu nedenle söyleşiyi yapamadık. İnşallah başka bir tarihte gerçekleştiririz.
İnsanoğlu kuş misali; geçen hafta Şanlıurfa’daydık, bugün ise Ankara’da işlere kaldığımız yerden devam ediyoruz. Sağlıcakla kalın.
Bu yazı toplam 150 defa okundu.