AVUSTURYALI MOZART’DAN URFALI MUKİM TAHİR’E
22 Mayıs 2016 Pazar Saat 20:39

Ankara'da yapılan sempozyumda Araştırmacı-Yazar Abuzer Akbıyık, “Avusturyalı Mozart’dan Urfalı Mukim Tahir’e” başlıklı bildiri sundu.



Edebiyatçılar Müzisyenler ve Ozanlar Derneği, 21 Mayıs 2016 Cumartesi günü Ankara'daki, TÜKSOY toplantı salonunda "Sanat ve Toplum" konulu sempozyum düzenledi. Araştırmacı-Yazar Abuzer Akbıyık, Sempozyumda “Avusturyalı Mozart’dan Urfalı Mukim Tahir’e”  başlıklı bildiri sundu. 

        MOZART (1756-1791)               MUKİM TAHİR  (1900-1946)               

Dernek Başkanı Ali Dinçal’ın açılış konuşması ile başlayan Sempozyumda Müzisyen – Araştırmacı Ali DİNÇAL “Sivil Kültür Kurumları, Sanat ve Toplum”, Fotoğraf Sanatçısı Fikret ÖZKAPLAN “Fotoğraf Sanatının  Gelişmesi ve Toplum Üzerindeki Etkisi”,  Araştırmacı – Yazar,  İlhan Cem ERSEVEN,  “Sanat Sanat İçin mi, Toplum İçin mi”, Araştırmacı – Sosyal Güvenlik Uzmanı Mustafa BALKIZ  “Sanat, Sanatçı ve Toplum İlişkisi” İsmali GÖRER Bağlama Yapım Ustası, Sanat Üzerine, “Araştırmacı – Yazar, Mehmet KURDOĞLU “Edebiyat Hamileri ve Mahfiller”, Hacettepe Üniversitesi Müzikoloji Bölümü, Aydın Birkan ÖZKAN “Toplumsal Olayların Etkisiyle Siyasallaşan Sanat” başlıklı bildirilerini sundular.

Urfalı Mukim Tahir Müzik Heyeti 

Sempozyumu düzenleyen “Edebiyatçılar Müzisyenler ve Ozanlar Derneği ne teşekkür eden Abuzer Akbıyık, “Avusturyalı Mozart’dan Urfalı Mukim Tahir’e” başlıklı bildirisi ile ilgili şunları söyledi. ” Araştırma ve gözlemlerimize göre gerçek şudur ki; ülkeler farklı olsa da kültür ve sanatla uğraşan pek çok sanatçı yoksulluk içinde yaşamıştır/yaşamaktadır. Sanatçılar öldükten sonra anma geceleri düzenlenmekte, heykelleri dikilmektedir. Ölünce değil, sanatçılara sağlığında sahip çıkılmalıdır” dedi.

Sempozyuma katılanlardan bir gurup  soldan sağa: İlhan Cem Erseven, İsmail Görer, Ali Dinçal,Mehmet urdoğlu, Abuzer Akbıyık,Aydın Birkan Özkan,  Abdurrahman Sanlı 

Avusturyalı Mozart, Urfalı Mukim Tahir’in. İki farklı ülkeden, iki Ünlü sanatçı olduğunu fakat pek çok benzer yönlerinin olduğunu ifade eden Akbıyık şunları söyledi. “Avusturyalı Mozart, Urfalı Mukim Tahir’in. İki farklı ülkeden, iki Ünlü sanatçı. Vefatlarını  üzerinden yıllar geçmiş olsa da bu sanatçıların eserleri halkın gönlündedir, dilindedir. İki sanatçının hayatında pek çok benzerlik varır. İki sanatçının hayatında pek çok benzerlik varır. Mozart’ta, Mukim Tahir’de yaşantısında maddi sıkıntılar çekmiş, genç yaşta ve yoksulluk içinde ve yağmurlu bir günde vefat etmişlerdir. Cenazeleri üç beş kişi tarafından defnedilmiştir. İkisinin de hanımı hastalanmış, yoksulluk ve bakımsızlık içinde ölmüşlerdir. En önemli benzerlikleri, bugün için, her iki sanatçının da mezarlarının yeri belli değildir.  “ dedi.

Sadece Mozart veya Mukim Tahir değil pek çok sanatçının hayatı boyunca maddi sıkıntılar çektiğini yoksulluk içinde vefat ettiğini belirten Akbıyık “ Zaman zaman ünlü sanatçılarla ilgili anma geceleri düzenlenir. Hayatı hikayesi, müzik kültürümüze katkıları anlatılır, eserleri seslendirilir. Bu gecelere pek gitmek istemem, gitsem de çoğu kez içim sızlayarak dinlerim konuşulanları.  Mesela 11 adet sinema filminde başrol oynamış, 300’ün üzerinde plak yapmış Cemil Cankat anma gecesinde, ömrünün son yıllarında bükülmüş beli ile Urfa’da taksi şoförlüğü yapan Cemil Cankat hatırıma gelir üzülürüm.  TRT’ pek çok türkünün kaynak kişisi, Kültür Bakanlığı’nca kendisinden 324 Urfa türküsü derlenen Ünlü Müzik Ustası Urfalı Kaynak kişi ve Tenekeci Mahmut ile ilgili gecede, onun geçim sıkıntıları, onbir çocuğunu geçindirmek için hayat mücadelesi aklıma gelir.  “İbo Show” ve pek çok televizyon programında yer alan, “Eşkıya” dahil pek çok sinem filminde türküler ve gazeller seslendiren, kasetleri ve CD’leri ile ünü yurt dışına taşmış Gazelhan Kazancı Bedih  Gecesinde, maddi imkansızlığı nedeni ile kaloriferli bir evde oturamadığı, katalitik sobada ölümü aklıma gelir hüzünlenirim, ağıt boğazıma çöker. Sanatçılar da toplumun çiçeğidir”. Ürettikleri eserlerle hayatımıza renk katar, zenginleştirir, güzelleştirir, ruhumuzu iyileştirir, dertlerimize derman olur. Bu nedenle kültür, sanat, folklor, edebiyat ve müziğe emek veren, kültür ve sanat hayatımızın gelişmesi, zenginleşmesi için bir ömür harcayan gerçek sanatçılar hayattayken korunmalı, gözetilmeli, desteklenmelidir. Ancak bu şekilde yeni fidanlar yetişir ve çiçek açar. “ dedi.

Araştırmacı-Yazar Abuzer Akbıyık bildirisini sunarken