Sıra, Sıra Gezme veya Sıra gecesi; Şanlıurfa'da arkadaş grubunun haftada bir olmak üzere, sıra ile evlerinde yaptıkları sohbet, muhabbet ve musiki geceleridir. Müzik icra edilen sıra geceleri olduğu gibi sadece sohbet edilen Sıralar da vardır. Müzikli Sıra Geceleri, usta çırak geleneği içinde müziğin öğrenildiği "Halk konservatuvarıdır". Son yıllarda Sıranın sadece müzik kısmı ön plana çıkmış ve konuk evi ve otel salonlarında "Sıra Gecesi" adıyla eğlence geceleri yapılmaya başlanmıştır. Sıra Müzik Grubu bir sektör olmuş ve pek çok kişi bu işten ekmek yemeye başlamıştır. Her ticarileşen gelenek gibi, sahnelenen Sıra gecesi müzik etkinliğinde de -istisnalar hariç-bozulma olmuş ve halen de yozlaşma devam etmektedir.

Yıllardan beri, sıra gecesi guruplarına ve işletme sahiplerine sıra gecesinin ne olduğu ve önemini, sıra gecesinde yapılması ve yapılmaması gereken kuralların anlatılacağı bir eğitim verilsin dedik, görüşmeler yaptık, yazdık, basına duyurduk. Ne, Vali, ne belediye başkanı, ne Ticaret Odası ne de bundan ekmek yiyen turizmcilerden bir karşılık bulamadık. Turistlere yönelik yapılan Sıra gecelerinde; müziğin yozlaşma ve bozulması, kapalı alanlarda davul zurna çalınması, yüksek ses, yemekler, sunumu ve temizlik (hijyen) halen devam eden önemli bir sorundur.

Dün akşam (16.03.2019), değerli dostum TRT Saz Sanatçısı Mehmet Üçer'in Sanat Yönetmenliği ve Şefliğini yaptığı Türkü Sanat Atölyesi korosunun "Urfa Sıra Türküleri 3" konserine, Şair ve Yazar Mehmet Kurtoğlu ile birlikte katıldık.

Sanatçı Mehmet Üçer, Elazığlı. Yani, kardeş şehirden. Elazığ kadar, Urfa Geleneksel müziğini, Türküleri, Gazelleri, Hoyratları çok iyi biliyor. Yaptığı konuşmada "Günümüzde kulaklarımızı bozan pek çok müzik icra edilmekte, biz çok araştırıyoruz çok çalışıyoruz, türküleri, gazelleri, hoyratları bozmadan, yozlaştırmadan sizlere sunmaya çalışıyoruz" dedi. Aslına uygun icra ile konserde bunu bize ispat etti.

Ankara'da, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu'nda gerçekleştirilen Konsere giriş ücretli olmasına rağmen gerek alt salon gerekse balkonlar tıklım tıklım dolu idi. Programda Yaşar Nezihe Hanım ve Füzuli'den Gazelleri Mehmet Üçer okudu. Hicaz, Uşşak, Hüseyni, Hüzzam ve Segah türküler ve Hoyratlar okundu. Halk Oyunları ekbi yer aldı. Koro ve solo olarak icra edilen eser seçimi çok mükemmeldi. Konserde, Mukim Tahir, Kel Hamza,Tenekeci Mahmut Güzelgöz'den derlenen anonim Urfa türküleri ve Cemil Cankat, Mehmet Ataç, Abdülkadir Algın, Arif Çelik'e ait sevilen beste Türküler okundu. Koro (Urfalı olmayan) amatör kişilerden oluşmasına rağmen koroda türkülerin icrası, kelimelerin telaffuzu, eserler arasındaki geçişler güzeldi. Kıyafet, ışık, ses düzeni, sazların uyumu, hoyrat ve gazeldeki açışlar kusursuzdu. Seyirciler arasında Şanlıurfa Vakfı ve Şanlıurfa Derneği yetkililerinden birkaç kişi vardı fakat seyircilerin çoğunluğu Urfalı değildi. Seyircilerin Urfa türkülerine coşkulu şekilde iştirak ettiklerine şahit olduk.

Kuliste Şef Mehmet Üçer'i ve diğer sanatçıları ziyaret edip tebrik ettik. Mehmet Üçer "Urfa türküler çok seviliyor, Urfa deyince salon doluyor. Urfa Türküleri ile bu üçüncü konserimiz. Bir konser daha yapmayı planlıyoruz. " dedi. Urfa Türkülerinin bu kadar sevilmesi de bir Urfalı olarak beni sevindirdi gururlandırdı.

Çiğköfte'nin ikram edildiği ve yaklaşık iki buçuk saat süren ve konser çok güzeldi. Son yıllarda dinlediğimi -amatör ruhla yapılan- en başarılı konserdi, tek kelime ile "mükemmeldi". Anadolu Halk Müziği derneği Yöneticilerini, Şef Mehmet Üçer'i ve diğer emeği geçenler kutlarım.