Allah, Urfa'ya, Güneş, Su ve verimli Toprak vermiştir, bu nedenle Urfa doğuştan şanslıdır. Urfa pek çok peygamberi bağrında yetiştirmiştir, bu yönü ile de kutsal ve şanslıdır. Urfa 11.500 yıllık dünyanın en eski şehridir, tarihi yapıları, kültür ve sanatı çok zengindir bu yönü ile de şanslıdır.

Ne yazık ki bu zenginliklerin farkında olan ve bu zenginliklerden istifade ederek şehri çok çok ileri götürecek, geçmişten-günümüze, atanmış ve seçilmiş sayısı, parmakla sayılacak kadar azdır.  Şehirli olarak, Vali gibi atanacakları seçme durumumuz olamamaktadır. (aslında olabilmelidir). Şehirli olarak, Milletvekili, Belediye başkanları, encümen üyeleri gibi seçilenlerin, gerek tespiti, gerekse seçilmesi konusunda bir etkinliğimiz olamamaktadır. Bu nedenle çoğu kez, şehri tanımayan, sorunlarını bilmeyen, şehrin potansiyelinin farkında olmayan, tarihini, kültürünü bilmeyen, şehrin ileri gelenlerini, dini şahsiyetleri, fikir sahiplerini, kültür ve sanat adamlarını tanımayan, misyonu, vizyonu, yeterlilik ve yeteneği olmayan kişiler şehri yönetmiştir. Elbette ki burada, liyakatli olmadığı halde yönetime talipli olanlar kadar, bu kişileri seçenler de sorumludurlar. 

Bardağın dolu tarafına bakarak, geçmiş yıllarda Urfa için yapılan pek çok yatırım ve hizmet sayılabilir. Bunları göz ardı edemeyiz. Benim tespit ve değerlendirmem eksikleri ile ilgilidir, ayrıca şu dönem veya bu siyasi dönemle ilgili olmayıp, geniş zamanı kapsayan genel bir tespittir. Netice olarak kanaatim odur ki; Urfa, Altyapı, Sağlık, Eğitim, Sanayi, Enerji, Tarım, Turizm ve Şehircilik yönünden olması gereken yerde değildir. Urfa büyümüştür fakat sağlıksız büyümüştür. Örneğin, Urfa Eğitimde başarı sıralamasında sonlardadır, beklen büyük sanayiciler yatırım yapmamıştır, Elektrik Enerjisi konusunda sıkıntılar devam etmektedir, Tarımda, pek çok alan henüz sulamaya açılamamıştır, ürün çeşitlenmemiş, seracılık yaygınlaşmamıştır. Ormanlar yetersizdir, Sulanan köylerde ağaç sevdirilememiş, dikimi yapılamamıştır, Turizm alanlarında altyapısı ve temizlik yetersizdir. Türkiye’nin en yüksek nüfus artışı Urfa’dadır, sağlığın ne durumda olduğunu görmek için hastanelere gitmek yeterlidir. Şehircilik yönünden, şehrin büyük bir kısmı hala gecekondudur. Şehir merkezi nüfusu 1 milyonu bulmuş olmasına rağmen, Urfa, Abide ile Balıklıgöl arasına sıkışmıştır. Nefes alamamaktadır. Şehrin ve işyerlerinin temizliği, trafik sorunu, araç ve esnafın kaldırım işgalleri (kısa vadede çözülebilecek) önemli sorunlardır. Uzun vadede ise şehri; Tarihi Urfa ve Yeni Urfa olarak planlamak gerekir. Son zamanlarda yerleşime açılan yerlerde, daha çok mesken olarak yapılmış binalar göze çarpmaktadır. Halbuki, binalar yanında, geniş meydanları, park ve bahçeleri, yürüyüş ve spor alanları, işyerlerinin olduğu çarşı ve bulvarları olan modern ve çevreye duyarlı Yeni Urfa olmalıdır. Zaman içinde, Valilik, Belediye binası, emniyet ve vergi dairesi gibi devlet dairleri ile Ticaret Odası, Ticaret borsası gibi halkın sürekli gidip-geldiği binalar da Yeni Urfa'ya taşınmalıdır. Tarihi Urfa da, trafikten ve gecekondulardan arındırılmalı, tarihi evler, çarşılar, hanlar ve diğer mekanlar restore edilmeli, fonksiyon kazandırılmalı, böylece Tarihi Urfa, turizm cazibe merkezi haline getirilmelidir.

Aday adaylarının belirlendiği bu günlerde bu yazım, şahsımla ilgili seçime adaylık zarfı değildir. Birlerini karalamak, yermek hiç değildir. Bu yazım, tarihe bir nottur, memleketi yönetmeye talipli olanlara ve onları seçecek olanlara, memleketini seven bir Urfalının halisane duygu ve düşünceleridir. Bu vesile ile herkese sağlık, mutluluk ve huzur dolu dolu günler dilerim.