DÖVİZ KURLARI
Döviz Alış Satış
Dolar
Euro
TAZiYELER  + Ekle 
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Abuzer Akbıyık
abuzerakbiyik@hotmail.com
Neşet Ertaş’a Rahmetle ve Saygı İle Anıyorum.
25 Eylül 2015 Cuma Saat 22:49

Büyük Ozan Neşet Ertaş’ı vefatının üçüncü yıldönümünde rahmetle ve saygı ile anıyorum.

Bu vesile ile Neşet Ertaş ve Babası Muharrem Ertaş ile ilgili notlarımı sizinle paylaşmak istiyorum.  

Türk Müziği sanatçısı, halk ozanı, Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi Neşet Ertaş,1938 yılında Kırşehir’de doğdu 25 Eylül 2012 tarihinde İzmir’de vefat etti. Cenazesi Kırşehir’de toprağa verildi. Ünlü Müzik Ustası Muherrem Ertaş’ın oğludur.  Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenindüğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı. 1957 yılının sonunda İstanbul'a gelerek ilk plağını yaptı. Pek çok programda kendi yöresine ait türküleri ve kendi eserlerini okudu, plak ve kaset yaptı. Kendim Ettim kendim Buldum, Zülüf Dökülmüş Yüze, Neredesin Sen, Gönül Dağı, Zahidem, gibi pek çok türküyü repertuarımıza kazandırdı. Bağlamayı çalma üslü  ve kendine has okuma tavrı ile bir ekoldü. Yaşar Kemal kendisine  neşet Ertaş’ı “Bozkırın Tezenesi” olarak adlandırmıştır.  Vefatının  yıldönümünde büyük müzik ustası Neşet Ertaş’a Allahtan rahmet diliyor, saygı ile anıyorum.

Neşet Ertaş’ı 1970 yıllarda konser için geldiği yazlık sinema da dinlemiştim. Kendisi ile şahsen tanışmadım, fakat yıllarca, plak, kaset, radyo ve televizyonlardan dinledik, okuduğu eserleri arşivimizde muhafaza ettik, müzik fasıllarında icra ettik.

Abdal denildiğinde akıllara ilk gelebilecek isimler şüphesiz Neşet Eraş’ın babası Muharrem Ertaş’tır. Muharrem Ertaş’la 1984 yılında Ankara’da yapılan “Kaynaktan Radyo’ya Televizyona” Programı vesilesi ile tanıştım. Kültür Bakanlığı,  Kaynak Kişilere ödül verecekti. Urfa’dan Tenekeci Mahmut Güzelgöz, Konya’dan Mazhar Sakman, Kırşehir’den Muharrem Ertaş’ı çağırmıştı. (Hatırladığım kadarıyla) programı Urfalı olarak, Abuzer Akbıyık, Sabri Kürkçüoğlu, Osman Güzelgöz, Necdet Seçkin, Osman Nahya izlemiştik. Halk Müziği Sanatçısı Urfalı Mehmet Özbek’de konser vermişti. Tenekeci Mahmut Amca ile birlikte Urfa’dan Ankara’ya gittiğimizde Maltepe’de bir otele gittik. Otelin lobisinde otururken kapıdan iki kişi otele girdi. Girenlerden birisi zayıf kısa boylu idi. Diğer onun koluna girmiş daha iri yapılı biriydi. Adamın elinde çok büyük bir divan sazı vardı. Onlar otel lobisine girerken ben de ayakta idim. Lobiye girenler bana doğru geldiler, zayıf adam mahalli şivesi ile “Vay kardeşim hoş gelmişsin” deyip boynuma sarıldı.  Ben ne oluyor diye şaşkınlıkla bakarken, yanındaki kişi kulağıma eğilerek “Bu Muharrem Ertaş’tır, gözleri iyi görmüyor seni birine benzetti” dedi. Bozlak ustası Muharrem Ertaş’la tanışmamız böyle oldu. Sohbet edip bir müddet konuştuk. Daha donra hemşerimiz saz sanatçısı (Plak stüdyosu da vardı) Fevzi Atlıoğlu’na dedim ki “Muharrem usta yaşlı, ayakta duramıyor, yazık değil mi adamı buraya kadar getirmişler, bir de sahneye çıkaracaklar, bu halde nasıl okuyacak” Fevzi Bey dedi “Ben stüdyoda sesini kaydettim, biliyorum. Muharrem usta  sahneye çıksın gör, bak nasıl okuyor” Hakikaten de öyle oldu. Muharrem usta sahneye birilerinin yardımı ile çıktı, sazını eline aldı, divan sazı o kadar büyüktü ki son perdesine kolu zor yetiyordu. Öyle bir bozlak okudu ki kulaklarıma inanamadım. O kadar yüksek perdeden okudu ki o ses, ufak tefek o vücuttan bu ses nasıl çıkıyordu, hayretler içinde kaldım. Benim gibi salonda olan herkes çok beğendi,  Muharrem Usta alkışlarla konserini tamamladı. Programda Urfalı kaynak Kişi Tenekeci Mahmut Usta’da gazel ve türkü okudu Kültür bakanın elinden ödül adlı. Hoparlörün dibine küçük pilli teyibimi koyup konseri kaydettim. O gecedeki unutamadığım olaylardan biri de saz ekibinin Urfa divanı yanlış çalmaları idi. Mehmet Özbek’e eşlik edecek sazlar programa Urfa divanı ile başladı, fakat enstrümantal ezgiyi çalarken yanlışlık yaptılar, Mehmet Özbek, sazları durdurarak, Urfa divanına tekrar başlattı.  Ardından da güzel bir konser vererek programını tamamladı. TRT ile birlikte programı düzenleyen, Anadolu Vakfı’nda Tenekeci Mahmut ve Urfalı arkadaşlarla oturduk. Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü’de geldi. O zaman genç bir sanatçı idi ve daha ünlü olmamıştı. Tenekeci Mahmut’tan birkaç eser okumasını rica etti. Birlikte resim çektirdik. Güzel hatıralarla program son buldu. Urfa’ya döndük.                                   

Neşet Ertaş derken Muharrem Ertaş ve 36 yıl önceki anılarım gözümde canlandı ve hatırımda kalanları sizlerle paylaştım. Bu vesile ile Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş, Tenekeci Mahmut Güzelgöz, Mazhar Sakman ve müziğe emek veren, müzik geleneğini geçmişten taşıyarak günümüze aktaran bütün ustaları rahmet ve saygı ile anıyorum.

 

Bu yazı toplam 5278 defa okundu.
Bu Yazıya Henüz Yorum Eklenmemiş.
Şu An Sitede
Kişi Online
DÜNÜN MANŞETLERi
SEFERLER  + Ekle 
ETKiNLiK  + Ekle 
ARŞİVDE ARA
ÇOK OKUNANLAR
ÜYELİK
Genel İçerikler